Bu görsel, insan zihninin bilinç ve bilinçaltı arasında dans eden elektriksel kıvılcımlarını resmediyor. Bir nöron ağı gibi örgütlenmiş renkli şekiller, bilgi akışının, duyguların ve sezgilerin karmaşık haritasını oluşturuyor. Eserin merkezinde patlamış gibi yayılan sarı ve kırmızı formlar, bir düşüncenin doğuş anını simgeliyor, o ani “anladım” anı, ya da yaratıcı sezginin şimşek çaktığı o nokta.

Bu patlamayı çevreleyen mavi ve mor tonlar, zihinsel berraklık ile kaosun arasındaki ince çizgiyi temsil ediyor. Kenarlara doğru kararan ve karmaşıklaşan desenler ise bastırılmış düşünceler, travmalar ya da çözülememiş fikirleri çağrıştırıyor. Bu yönüyle eser, bilinçli aklın parlak merkeziyle, bastırılmış düşüncenin karanlık sınırları arasında kalan bir geçiş alanı sunuyor.

Yüzlerce tekrarlanan üçgensel yapı, beynin nöral yapısına göndermede bulunurken, izleyiciyi içine çeken hipnotik bir hareket hissi yaratıyor. Bu da esere dinamik bir enerji katıyor; tıpkı bir sinapsın tetiklenmesi gibi.

Acrylic on Canvas. Istanbul'20.